Kuzey kutbunda en güçlü antibiyotiklere karşı dirençli bir bakteri türü bulundu.
Kuzey Kutbu’nda, insanlığın son çare olarak başvurduğu en güçlü antibiyotiklerin bazılarına direnebilen bir bakteri çeşidi bulundu. Bu keşif, dünyadaki bozulmamış çevrelerde de süper bakteriler olabileceğini akla getiriyor.
Svalbard Takımadaları’nın Kongsfjlorden bölgesinde alınan toprak bakterisi örnekleri de yapılan çalışma testler, bu bakterilerde ilaca dirençli genler olduğunu ortaya çıkardı. İlk olarak 2008 yılında Hindistan’da gözlemlenen ilaca dirençli genler hastaneler dışında görülmeye alışık olmadığımız bir durumdu.
blaNDM-1 olarak bilinen genlerin küresel çapta yayılması, yakından inceleniyor çünkü bu genler bakterilerin, son çare olarak başvurulan ilaçlardan karbapenemler olarak bilinen bir antibiyotik sınıfına da direnç göstermesini sağlıyor.
Newcastle Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu “bozulmanın” genetik kod parçalarını komşu türlerle paylaşabilen bakteriler taşıyan göçmen kuşların dışkıları ya da insanların bölgeyi ziyaretinden kaynaklanmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Newcastle Üniversitesi’nden Profesör David Graham konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi: “Kutup bölgeleri, dünyadaki en son bozulmamış ekosistemler arasındadır. Ancak Hindistan’ın kentsel yüzey sularında blaNDM-1 geninin ilk kez tespit edilmesinden üç yıldan az bir süre sonra, onları insan etkisinin minimum seviyede olduğu binlerce mil uzaktaki bir bölgede buluyoruz.”
“Kuzey Kutbu gibi bölgelerin istilası, antibiyotik direncinin yayılmasının ne kadar hızlı ve geniş kapsamlı olduğu görüşünü güçlendiriyor” diyen Graham, antibiyotik direncine yönelik çözümlerin yalnızca yerel koşullar yerine küresel bir şekilde ele alınması gerektiğine işaret etti.
Bakteriyel savunman ise antibiyotiklerin gereksiz kullanımı ile güçleniyor. Antibiyotikler sık sık antibiyotik enfeksionları yerine viral enfeksiyonlarda seconder bakteri enfeksiyonu oluşmaması için yada bazen hiç gerekmiyorken kullanılıyor ki bu durumlara gereğinden fazla kullanılmış antibiyotik ilaçlar bakterilerin bu ilaçlara karşı direnç kazanmasına neden oluyor. Ayrıca çiftlik hayvanı üretiminde de kullanılıyor ve yüzey akışı ile çevreye yayılıyorlar.
Ülkemizde ise Türkiye Sağlık Bakanlığınca antibiyotiklerin kullanımı “Akılcı ilaç kullanımı” kapsamında kısıtlanarak reçetesiz satışı durdurulmuş durumdadır.
Environment International Dergisi’nde yayınlanan son bulgular çerçevesinde sekiz bölgeden 40 toprak örneği alındı ve antibiyotiğe dirençli 131’den fazla gen tespit edildi.
Bu genlerin, enfeksiyonları gidermek ve küçük cerrahi işlemleri güvenli hale getirmek için dünya çapında kullanılan bazı büyük antibiyotik sınıflarına dirençli olduğu bildirildi.
Profesör Graham konuyla ilgili şunları söyledi:
“Örnek olarak, tüberkülozda çoklu ilaç direncini veren gen tüm özlerde bulunuyor. Oysa blaNDM-1, çalışmadaki toprak özlerinin yüzde 60’ından fazlasında tespit edildi. Bu bulguda küresel antibiyotik direncinin yayılması konusunda büyük çıkarımlar var. Güney Asya kaynaklı klinik olarak önemli antibiyotiğe dirençli genin Kuzey Kutbu için ‘yerel’ sayılmadığı açıkça ortada.”
Kuzey Kutup bölgesinde yapılan bu keşfin, İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock’un Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamanın ardından gelmesi dikkati çekti. Hancock konuşmasında antimikrobik direncin “küresel sağlık açısından acil durum” teşkil ettiğini ve iklim değişikliği ya da savaştan daha önemli olduğunu söylemişti.